Sevindirici Haber İlkeleri   


{0>REPENTANCE<}0{>TÖVBE 

{0>Chapter 19<}100{>19. Bölüm <0}

{0>Faith in Jesus Christ naturally leads to repentance.<}75{>İsa Mesih’e iman etmek, doğal olarak tövbe etmeye yönlendirir.<0} {0>There has been the need for repentance in the world from the time of Adam to the present day.<}0{>Adem’in zamanından günümüze kadar dünyada tövbe etmeye ihtiyaç duyulmuştur.<0} {0>The Lord instructed Adam, “Wherefore teach it unto your children, that all men, everywhere, must repent, or they can in nowise inherit the kingdom of God, for no unclean thing can dwell there, or dwell in his presence” (Moses 6:57).<}0{>Rab, Adem’e şöyle demiştir: “Bundan dolayı çocuklarınıza, bütün insanların, her yerde, tövbe etmeleri gerektiğini öğretin, yoksa onlar Tanrı’nın krallığını hiçbir zaman miras alamayacaklardır, çünkü temiz olmayan hiçbir şey orada ya da O’nun huzurunda yaşayamaz” (Musa 6:57).<0}

{0>We All Need to Repent<}0{>Hepimizin Tövbe Etmeye İhtiyacı Vardır<0}

{0>We come to earth for the purpose of growing and progressing.<}0{>Yeryüzüne gelişmek ve ilerlemek amacıyla geldik.<0} {0>This is a lifelong process.<}0{>Bu, hayat boyu süren bir süreçtir.<0} {0>During this time we all sin.<}0{>Bu süre içinde hepimiz günah işleriz.<0} {0>We all have need to repent.<}0{>Hepimizin tövbe etmesi gerekir.<0} {0>Sometimes we sin because of ignorance, sometimes because of our weaknesses, and sometimes because of willful disobedience.<}0{>Bazen cahilliğimizden, bazen zayıflığımızdan, bazen de isteyerek itaat etmediğimiz için günah işleriz.<0} {0>In the Bible we read that “there is not a just man upon earth, that doeth good, and sinneth not” (Ecclesiastes 7:20) and that “if we say that we have no sin, we deceive ourselves, and the truth is not in us” (1 John 1:8).<}0{>Kutsal Kitap’ta  “Yeryüzünde, hep iyilik yapan, hiç günah işlemeyen doğru bir insan yoktur” (Vaiz 7:20) ve “günahımız yok dersek, kendimizi aldatırız, içimizde gerçek olmaz” diye okuruz (1. Yuhanna 1:8).<0}

{0>What is sin?<}82{>Günah nedir?<0} {0>The Apostle James said, “To him that knoweth to do good, and doeth it not, to him it is sin” (James 4:17). Another Apostle described sin as “all unrighteousness” (1 John 5:17).<}0{>Havari Yakup şöyle demiştir: “Yapılması gereken iyi şeyi bilip de yapmayan, günah işlemiş olur” (Yakup 4:17). Bir başka Havari günahı “her kötülük” olarak açıklamıştır (1. Yuhanna 5:17).<0}

{0>That is why the Lord said “all men, everywhere, must repent” (Moses 6:57). Except for Jesus Christ, who lived a perfect life, everyone who has lived upon the earth has sinned.<}0{>Bu yüzden Rab, “bütün insanlar, her yerde, tövbe etmelidir” (Musa 6:57) demiştir. Mükemmel bir hayat süren İsa Mesih hariç, yeryüzünde yaşayan herkes günah işlemiştir.<0} {0>Our Heavenly Father in his great love has provided us this opportunity to repent of our sins.<}0{>Cennetteki Babamız, büyük sevgisiyle, bize günahlarımızdan bu tövbe etme fırsatını vermiştir.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

{0>   Why do all people need to repent?<}0{>Neden bütün insanların tövbe etmesi gerekir?<0}

{0>What Is Repentance?<}60{>Tövbe nedir?<0}

{0>Repentance is the way provided for us to become free from our sins and receive forgiveness for them.<}0{>Tövbe, günahlarımızdan kurtulmamızı ve onlardan affedilmemizi sağlayan bir yoldur.<0} {0>Sins slow our spiritual progression and can even stop it.<}0{>Günahlar, ruhsal gelişimimizi yavaşlatabilir ve hatta durdurabilir.<0} {0>Repentance makes it possible for us to grow and develop spiritually again.<}0{>Tövbe etmek, ruhsal olarak yeniden büyümemizi ve gelişmemizi mümkün kılar.<0}

{0>The privilege of repenting is made possible through the atonement of Jesus Christ.<}0{>Tövbe etme imtiyazı, İsa Mesih’in kefareti sayesinde mümkün olmuştur.<0} {0>In a way we do not fully understand, Jesus paid for our sins.<}0{>Tam olarak anlamamız mümkün olmasa da, İsa bizim günahlarımızın bedelini ödemiştir.<0} {0>President Joseph Fielding Smith said of this:<}86{>Başkan Joseph Fielding Smith bununla ilgili olarak şöyle demiştir:<0}

{0>“I have suffered pain, you have suffered pain, and sometimes it has been quite severe; but I cannot comprehend pain … that would cause the blood, like sweat, to come out upon the body.<}0{>“Ben acılar çektim, siz de acılar çektiniz ve bazen oldukça şiddetli bir şekilde; ancak benim. . . tıpkı ter gibi, vücuttan kan çıkmasına sebep olan bir acıyı anlamam mümkün değil.<0} {0>It was something terrible, something terrific…<}0{>Bu korkunç,bir şey, müthiş bir şeydi. . . <0}

{0>“There was no man ever born into this world that could have stood under the weight of the load that was upon the Son of God, when he was carrying my sins and yours and making it possible that we might escape from our sins” (Doctrines of Salvation, 1:130--31).<}0{>Tanrı’nın Oğlu’nun, benim ve sizin günahlarınızı taşırken ve bizim günahlarımızdan kurtulabilmemizi mümkün kılarken taşıdığı yükün altında durabilecek hiç kimse bu dünyaya gelmedi” (Doctrines of Salvation, 1:130--31).<0}

{0>Repentance sometimes requires great courage, much strength, many tears, unceasing prayers, and untiring efforts to live the commandments of the Lord.<}0{>Tövbe etmek bazen, büyük cesaret, çok fazla güç, çok gözyaşı, aralıksız edilen dualar ve Rab’bin emirlerine göre yaşamak için yorulmak bilmez çabalar gerektirir.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

{0>  What does the word repentance mean to you?<}0{>Tövbe etmek sizin için ne ifade eder?<0}

{0>How Do We Repent?<}60{>Nasıl Tövbe Ederiz?<0}

{0>Elder Spencer W.<}76{>Yaşlı Spencer W.<0} {0>Kimball declared:<}76{>Kimball şöyle bildirmiştir:<0} {0>“There is no royal road to repentance, no privileged path to forgiveness.<}0{>Tövbe etmek için saltanatlı bir yol, affedilmek için imtiyaz dolu bir patika yoktur.<0} {0>Every man must follow the same course whether he be rich or poor, educated or untrained, tall or short, prince or pauper, king or commoner… There is only one way.<}0{>İster zengin ister fakir, ister eğitimli ister eğitimsiz, uzun ya da kısa, prens veya yoksul, kral veya sıradan bir vatandaş, kim olursa olsun aynı yolu izlemelidir. . . Sadece tek bir yol vardır.<0} {0>It is a long road spiked with thorns and briars and pitfalls and problems” (The Miracle of Forgiveness, p. 149).<}0{>Bu, dikenlerle, yaban gülleriyle, tuzaklarla ve problemlerle dolu uzun bir yoldur” (The Miracle of Forgiveness, sayfa 149).<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

{0>   Why must we repent of our sins?<}0{>Neden günahlarımızdan tövbe etmeliyiz?<0}

{0>We Must Recognize Our Sins<}0{>Günahlarımızın Farkına Varmalıyız<0}

{0>The first step of repentance is to admit to ourselves that we have sinned.<}0{>Tövbe etmenin ilk basamağı, günah işlediğimizi kabul etmektir.<0} {0>If we do not admit this, we cannot repent.<}0{>Bunu kabul etmezsek, tövbe edemeyiz.<0}

{0>Alma counseled his son Corianton, who had been unfaithful in his missionary calling and had committed serious sins:<}0{>Alma, misyonerlik görevi sırasında iman etmeyen ve ciddi günahlar işleyen oğlu Koriyanton’a şöyle öğüt vermiştir:<0} {0>“Let your sins trouble you, with that trouble which shall bring you down unto repentance… Do not endeavor to excuse yourself in the least point” (Alma 42:29--30). The scriptures advise us further not to justify our sinful practices (see Luke 16:15--16).<}0{>Seni günahların rahatsız etsin ve o sıkıntı da seni tövbeye götürsün. . . En ufak noktada bile kendini mazur görmeye çalışma” (Alma 42:29--30). Kutsal yazılar bize ayrıca, günahkar davranışlarımızı savunmamamızı öğütler (bkz. Luka 16:15--16).<0}

{0>We cannot hide any act of our lives from ourselves or from the Lord.<}0{>Hayatımızdaki davranışların hiçbirisini kendimizden ve Rab’den saklayamayız.<0}

{0>We Must Feel Sorrow for Our Sins<}0{>İşlediğimiz Günahlar İçin Üzülmeliyiz<0}

{0>In addition to recognizing our sins, we must feel sincere sorrow for what we have done.<}0{>Günahlarımızın farkına varmanın yanısıra, yaptığımız şeyler için içtenlikle üzülmeliyiz.<0} {0>We must feel that our sins are terrible.<}0{>Günahlarımızın kötü olduğunu hissetmeliyiz.<0} Üzerimizdeki yükü atmayı ve günahlarımızı terk etmeyi istemeliyiz{0>We must want to unload and abandon them.<}0{>.<0} {0>The scriptures tell us, “All those who humble themselves before God, and desire to be baptized, and come forth with broken hearts and contrite spirits, and … have truly repented of all their sins … shall be received by baptism into his church” (D&C 20:37).<}0{>Kutsal yazılar bize şöyle der: “Kendilerini Tanrı’nın huzurunda alçakgönüllü yaparak vaftiz olmak isteyenler ve kırık bir yürekle ve tövbekar ruhla gelenler ve . . . bütün günahlarından gerçekten tövbe edenler. . .  vaftiz edilerek O’nun kilisesine kabul edileceklerdir” (Ö. ve A. 20:37).<0}

{0>We Must Forsake Our Sins<}86{>Günahlarımızı Bırakmalıyız<0}

{0>Our sincere sorrow should lead us to forsake (stop) our sins.<}0{>İçtenlikle çektiğimiz acı, bizi günahlarımızı bırakmaya (durdurmaya) yönlendirmelidir.<0} {0>If we have stolen something, we will steal no more.<}0{>Eğer bir şey çalmışsak, artık çalmayız.<0} {0>If we have lied, we will lie no more.<}0{>Eğer yalan söylediysek, artık yalan söylemeyiz.<0} {0>If we have committed adultery, we will stop.<}0{>Eğer zina işlediysek, son veririz.<0} {0>The Lord revealed to the Prophet Joseph Smith, “By this ye may know if a man repenteth of his sins---behold, he will confess them and forsake them” (D&C 58:43).<}0{>Rab, Peygamber Joseph Smith’e şöyle vahiy etmiştir: “Eğer bir kişi günahlarından tövbe ederse, bunu şöyle bilebilirsiniz---işte, onları itiraf edip bırakacaktır” (Ö. ve A. 58:43).<0}

{0>We Must Confess Our Sins<}0{>Günahlarımızı İtiraf Etmeliyiz<0}

{0>Confessing our sins is very important.<}0{>Günahlarımızı itiraf etmek çok önemlidir.<0} {0>The Lord has commanded us to confess our sins.<}0{>Rab bize günahlarımızı itiraf etmemizi emretmiştir.<0} {0>Confession relieves a heavy burden from the sinner.<}0{>İtiraf etmek, günahkarın üzerinden ağır bir yük kaldırır.<0} {0>The Lord has promised, “I, the Lord, forgive sins, and am merciful unto those who confess their sins with humble hearts” (D&C 61:2).<}0{>Rab şöyle vaat etmiştir: “Ben, Rab, günahları affederim ve günahlarını alçakgönüllü yüreklerle itiraf edenlere merhamet ederim” (Ö. ve A. 61:2).<0}

{0>We must confess all our sins to the Lord.<}0{>Bütün günahlarımızı Rab’be itiraf etmeliyiz.<0} {0>In addition, we must confess serious sins, such as adultery, fornication, and robbery, which might affect our standing in the Church, to the proper priesthood authority.<}0{>Ayrıca, Kilise’deki itibarımızı etkileyecek olan zina, evlilik dışı cinsel ilişki ve hırsızlık gibi ciddi günahlarımızı, uygun rahiplik yetkilisine itiraf etmeliyiz.<0} {0>If we have sinned against another person, we should confess to the person we have injured.<}0{>Eğer başka bir kişiye karşı günah işlediysek, zarar verdiğimiz insana da itiraf etmeliyiz.<0} {0>Some less serious sins involve no one but ourselves and the Lord.<}0{>Daha az ciddi olan bazı günahlar kimseyi değil sadece kendimizi ve Rab’bi ilgilendirir.<0} {0>These may be confessed privately to the Lord.<}0{>Bunlar, özel olarak Rab’be itiraf edilebilir.<0}

{0>We Must Make Restitution<}66{>Zararı Karşılamalıyız<0}

{0>Part of repentance is to make restitution.<}0{>Tövbe etmenin bir bölümü de zararı karşılamaktır.<0} {0>This means that as much as possible we must make right any wrong that we have done.<}0{>Bu da, yaptığımız yanlış bir şeyi mümkün olduğunca düzeltmek demektir.<0} {0>For example, a thief should give back what he has stolen.<}0{>Örneğin, bir hırsızın çaldığı şeyleri geri vermesi gerekir.<0} {0>A liar should make the truth known.<}0{>Bir yalancının gerçeğin bilinmesini sağlaması gerekir. <0} {0>A gossip who has slandered the character of a person should work to restore the good name of the person he has harmed.<}0{>Bir kişinin karakteri hakkında iftira atan dedikoducunun, zarar verdiği kişinin iyi olan adını temize çıkarması gerekir.<0} {0>As we do these things, God will not mention our sins to us when we are judged (see Ezekiel 33:15--16).<}0{>Bunları yaparsak, yargılandığımızda, Tanrı bize günahlarımızdan bahsetmeyecektir (Bkz. Hezekiel 33:15--16).<0}

{0>We Must Forgive Others<}63{>Başkalarını Affetmeliyiz<0}

{0>A vital part of repentance is to forgive those who have sinned against us.<}0{>Tövbe etmenin önemli bir kısmı, bize karşı günah işleyenleri affetmektir.<0} {0>The Lord will not forgive us unless our hearts are fully cleansed of all hate, bitterness, and bad feelings against other people (see 3 Nephi 13:14--15). “Wherefore, I say unto you, that ye ought to forgive one another; for he that forgiveth not his brother his trespasses standeth condemned before the Lord; for there remaineth in him the greater sin” (D&C 64:9).<}0{>Kalplerimiz başka insanlara karşı nefretten, acılıktan ve kötü duygulardan arınmadıkça, Rab bizi affetmeyecektir (bkz. 3. Nefi 13:14--15). “Bu nedenle size derim ki birbirinizi affetmelisiniz; çünkü kardeşini affetmeyenin günahları Tanrı’nın huzurunda suçlu sayılır; çünkü onun yaptığı daha büyük günahtır” (Ö. ve A. 64:9).  <0}

{0>We Must Keep the Commandments of God<}0{>Tanrı’nın Emirlerine Uymalıyız<0}

{0>To make our repentance complete we must keep the commandments of the Lord (see D&C 1:32). We are not fully repentant if we do not pay tithes or keep the Sabbath day holy or obey the Word of Wisdom.<}0{>Tövbemizi tamamlamak için Rab’bin emirlerine uymalıyız (bkz. Ö. ve A. 1:32). Eğer ondalık ödemezsek, Sebt gününü kutsal tutmazsak veya ***Bilgelik Sözüne uymazsak, tamamen tövbe etmiş olmayız.<0} {0>We are not repentant if we do not sustain the authorities of the Church and do not love the Lord and our fellowmen.<}0{>Eğer Kilise’nin yetkililerini desteklemezsek, Rab’bi ve insan kardeşlerimizi  sevmezsek, tövbekar olmayız.<0} {0>If we do not pray and are unkind to others, we are surely not repentant.<}0{>Eğer dua etmezsek ve başkalarına karşı kaba davranırsak, kesinlikle tövbekar olmayız.<0} {0>When we repent, our life changes.<}0{>Tövbe ettiğimizde hayatımız değişir.<0}

{0>Elder Kimball said:<}76{>Yaşlı Kimball şöyle demiştir:<0} {0>“Repentance means not only to convict yourselves of the horror of the sin, but to confess it, abandon it, and restore to all who have been damaged to the total extent possible; then spend the balance of your lives trying to live the commandments of the Lord so he can eventually pardon you and cleanse you” (The Miracle of Forgiveness, p. 200).<}0{>“Tövbe etmek, sadece kendinizi günahın dehşetinden suçlu bulmak demek değil, bunu itiraf etmek, terketmek ve mümkün olduğu kadar en iyi şekilde, zarar gören herkesin zararını onarmaktır; sonra yaşamınızın geri kalan günlerinde Rab’bin emirlerine uymaya çalışmalısınız ki O sonunda sizi bağışlayabilir ve günahlarınızdan arındırabilir” (The Miracle of Forgiveness, sayfa 200).<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

{0>  Discuss the steps of repentance.<}0{>Tövbenin basamaklarını müzakere edin.<0}

{0>How Repentance Helps Us<}0{>Tövbe Etmek Bize Nasıl Yardımcı Olur<0}

{0>As we repent, the atonement of Jesus Christ becomes fully effective in our lives, and the Lord forgives our sins.<}0{>Tövbe edince, İsa Mesih’in kefareti hayatımızda tamamen etkili hale gelir ve Rab günahlarımızı affeder.<0} {0>We become free from the bondage of our sins, and we find joy.<}0{>Günahlarımızın köleliğinden kurtulur ve sevinci buluruz.<0}

Alma, kendisinin günah dolu geçmişinden tövbe etmesiyle ilgili tecrübesini anlatır: <0}

{0>“My soul was harrowed up [troubled] to the greatest degree and racked with all my sins.<}0{>“Ruhum acıların en büyüğünü gördü [sıkıldı] ve işlediğim bütün günahlar bana işkence ediyordu.<0}

{0>“Yea, I did remember all my sins and iniquities, for which I was tormented with the pains of hell; yea, I saw that I had rebelled against my God, and that I had not kept his holy commandments.<}0{> “Evet, işlediğim günah ve kötülüklerin hepsini hatırladım; bu yüzden cehennem azabı çekiyordum; evet, Tanrıma karşı isyan ettiğimi ve O’nun kutsal emirlerini hiçe saydığımı anladım.<0}

{0>… So great had been my iniquities, that the very thought of coming into the presence of my God did rack my soul with inexpressible horror.<}0{>. . . O kadar büyük kötülükler işlemiştim ki Tanrı’mın huzuruna çıkma düşüncesi bile ruhumu tarif edilmez bir korkuyla dolduruyordu.<0}

{0>… It came to pass that as I was … harrowed up by the memory of my many sins, behold, I remembered also to have heard my father prophesy … concerning the coming of one Jesus Christ, a Son of God, to atone for the sins of the world.<}0{>“. . . Ve öyle oldu ki,  . . . yüreğim işlediğim onca günahın hatırasıyla paramparça olmuşken, işte babamın halka, Tanrı’nın Oğlu olan bir İsa Mesih’in, dünyanın günahları için kefaret etmek üzere geleceğine dair söylemiş olduğu peygamberliği hatırladım.<0}

{0>“Now, as my mind caught hold upon this thought, I cried within my heart:<}0{>“Şimdi aklım bu düşünceyi yakaladığında kalbimden:<0}{0>O Jesus, thou Son of God, have mercy on me…<}0{>Ey Tanrı’nın Oğlu İsa, . . . bana merhamet et!’ diye haykırdım.<0}

{0>“And now, behold, when I thought this, I could remember my pains no more…<}0{>“Ve şimdi işte, bunu düşündüğümde artık acılarımı hatırlayamaz oldum. . . <0}

{0>“And oh, what joy, and what marvelous light I did behold; yea, my soul was filled with joy as exceeding as was my pain!<}0{>“O zaman, ah nasıl da sevindim ve ne fevkalade bir ışık gördüm; evet, ruhumun sevinci çektiğim ağrılar kadar büyüktü.<0}

{0>… There can be nothing so exquisite and sweet as was my joy” (Alma 36:12--14, 17--21).<}0{> {0>… There can be nothing so exquisite and sweet as was my joy” (Alma 36:12--14, 17--21).<}0{>“. . . Benim sevincimden daha güzel, daha tatlı bir şey olamaz” (Alma 36:12--14, 17--21).<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

{0>   Read Alma 36:10--28. Discuss the agony Alma suffered while remembering his sins; discuss also his repentance and how forgiveness brought him joy.<}0{>Alma 36:10--28’i okuyun. Alma’nın günahlarını hatırlarken çektiği ıstırabı müzakere edin; ayrıca tövbe etmesinin ve affedilmesinin kendisine nasıl sevinç getirdiğini de müzakere edin.<0}

{0>When Should We Repent?<}70{>Ne Zaman Tövbe Etmemiz Gerekir? 

{0>The prophets have declared that “this life is the time for men to prepare to meet God” (Alma 34:32). We should repent now, every day.<}0{>Peygamberler şöyle beyan etmişlerdir: “Bu hayat, insanların Tanrı ile karşılaşmaya hazırlandıkları zamandır” (Alma 34:32). Şimdi, her gün tövbe etmemiz gerekir.<0} {0>When we get up in the morning, we should examine ourselves to see whether the Spirit of God is with us.<}0{>Sabah kalktığımızda, Tanrı’nın ruhunun bizimle birlikte olup olmadığını görmek için kendimizi yoklamamız gerekir.<0} {0>At night before we go to sleep, we should review our acts and words of the day and ask the Lord to show us the things for which we need to repent.<}0{>Akşam uyumadan önce, gün içinde yaptıklarımızı ve söylediklerimizi gözden geçirip, Rab’den tövbe etmemiz gereken şeyleri bize göstermesini istememiz gerekir.<0} {0>By repenting every day and having the Lord forgive our sins, we will experience the daily process of becoming perfect.<}0{>Her gün tövbe ederek ve Rab’be günahlarımızı affettirerek, mükemmel olma yolunda günlük olarak kaydedilen ilerlemeyi tecrübe ederiz. <0}{0>As with Alma, our happiness and joy can be sweet and exquisite.<}0{>Alma’da olduğu gibi, mutluluğumuz ve sevincimiz, tatlı ve güzel olabilir.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

{0>   Discuss how difficult it is to learn something new all at once.<}0{>Yeni bir şeyi aniden öğrenmenin ne kadar zor olduğunu müzakere edin.<0} {0>By contrast, discuss how easy it is to practice each day until we gain mastery.<}0{>Buna karşılık, bir şeyi iyice öğreninceye kadar her gün pratik yapmanın ne kadar kolay olduğunu müzakere edin.<0} Bunun t{0>How is this like repentance?<}0{>övbeyle olan benzerliği nedir?<0}

{0>Additional Scriptures<}100{>İlave Kutsal Yazılar<0}

{0>    Matthew 9:10--13; Luke 13:3; Ezekiel 18:30 (repent or perish)<}0{>Matta 9:10--13; Luka 13:3; Hezekiel 18:30 (tövbe etmek veya mahvolmak) <0}

{0>  2 Corinthians 7:9--10 (godly sorrow)<}0{>2. Korintliler 7:9--10 (ilahi keder)<0}

{0>    Mosiah 4:10--12 (steps to repentance)<}0{>Mosiya 4:10--12 (tövbe etmenin basamakları)<0}

{0>  Isaiah 1:18; Mosiah 26:28--32 (repentance brings forgiveness)<}0{>İşaya 1:18; Mosiya 26:28--32 (tövbe etmek affedilmeyi getirir)<0}

{0>   D&C 58:42 (sins remembered no more)<}0{>Ö. ve A. 58:42 (günahlar artık hatırlanmaz)<0}

{0>  2 Nephi 9:23 (repentance necessary to salvation)<}0{>2. Nefi 9:23 (kurtuluş için tövbe gereklidir)<0}

{0>  2 Nephi 2:21 (repent while in the flesh)<}72{>2. Nefi 2:21 (hayattayken tövbe edin)<0}

{0>THE CHURCH OF JESUS CHRIST IN FORMER TIMES<}98{>

Home -  Ev