Sevindirici Haber İlkeleri   


{0>WORK AND PERSONAL RESPONSIBILITY<}70{>HİZMET<0}

{0>Chapter 28<}100{>Bölüm 28<0}

{0>Jesus said, “I am among you as he that serveth” (Luke 22:27). As true followers of Jesus, we also must serve others.<}0{>İsa şöyle demiştir: “Ben aranızda hizmet eden biri gibiyim” (Luka 22:27). İsa’nın gerçek izleyenleri olarak, başkalarına hizmet etmeliyiz.<0}

{0>Service is helping others who need assistance.<}0{>Hizmet, desteğe ihtiyacı olanlara yardım etmektir.<0} {0>Christlike service grows out of genuine love for the Savior and of love and concern for those whom he gives us opportunities and direction to help.<}0{>Mesih gibi hizmet etmek, Kurtarıcı’ya duyulan gerçek sevgiyi ve O’nun bize yardım etmemiz için fırsat ve talimat verdiği kişilere sevgi ve ilgi duymaktır.<0} {0>Love is more than a feeling; when we love others, we want to help them.<}0{>Sevmek, duygudan öte bir şeydir; başkalarını sevdiğimizde, onlara yardım etmek isteriz.<0}

{0>All of us must be willing to serve, no matter what our income, age, condition of health, or social position.<}0{>Gelirimiz, yaşımız, sağlık durumumuz ve sosyal statümüz ne olursa olsun, hepimiz hizmet etmeye istekli olmalıyız.<0} {0>Some people believe that only the poor and lowly should serve.<}0{>Bazı insanlar, sadece fakir ve alt seviyedeki insanların hizmet etmeleri gerektiğine inanırlar.<0} {0>Other people think service should only be given by the rich.<}0{>Diğerleri, hizmetin sadece zenginler tarafından sağlanması gerektiğini düşünürler.<0} {0>But Jesus taught otherwise.<}66{>Fakat  İsa aksini öğretmiştir:<0} {0>When the mother of two of his disciples asked him to honor her sons in his kingdom, Jesus replied, “Whosoever will be great among you, let him be your minister; And whosoever will be chief among you, let him be your servant” (Matthew 20:26--27).<}0{>İki tane öğrencisinin annesi oğullarını kendi krallığında onurlandırmasını istediğinde, İsa şöyle cevap vermiştir: “Aranızda büyük olmak isteyen, ötekilerin hizmetkarı olsun; aranızda birinci olmak isteyen, ötekilerin kulu olsun” (Matta 20:26--27).<0}

{0>How We Can Serve<}76{>Nasıl Hizmet Edebiliriz <0}

{0>There are many ways to serve.<}0{>Hizmet etmek için birçok yol bulunmaktadır.<0} {0>We can help others economically, socially, physically, and spiritually.<}0{>Diğer insanlara ekonomik, sosyal, fiziksel veya ruhsal olarak yardım edebiliriz.<0} {0>For example, we can give money, food, or other articles to those who need them.<}0{>Örneğin, ihtiyacı olanlara, para, yiyecek veya diğer şeyleri verebiliriz.<0} {0>We can be a friend to a newcomer.<}0{>Yeni gelen birisiyle arkadaş olabiliriz.<0} {0>We can plant a garden for an elderly person or care for someone who is sick.<}0{>Yaşlı bir insanın bahçesini ekebilir veya hasta olan birisine bakabiliriz.<0} {0>We can teach the gospel to someone who needs the truth or comfort someone who grieves.<}0{>Gerçeğe ihtiyacı olan birisine sevindirici haberi öğretebilir veya derdi olan birisini rahatlatabiliriz.<0}

{0>We can do small and large acts of service.<}0{>Küçük ya da büyük hizmet faaliyetlerinde bulunabiliriz.<0} {0>We should never fail to help someone because we are unable to do great things.<}0{>Büyük şeyler yapamadığımız için birisine yardım etmekten asla vazgeçmemeliyiz.<0} {0>A widow tells of two children who came to her door shortly after she had moved to a new town.<}0{>Bir dul, yeni bir şehre taşınmasından kısa bir süre sonra kapısına gelen iki çocuğu anlatır.<0} {0>The children brought her a lunch basket and a note that read, “If you want anyone to do errands, call us.”<}0{>Çocukların ellerinde bir yemek sepeti ve üzerinde, “çalışacak birini isterseniz, biziz arayın,” yazılı bir not vardı.<0} {0>The widow was gladdened by the small kindness and never forgot it.<}0{>Dul, bu küçük nazik davranıştan çok memnun kaldı ve bunu asla unutmadı.<0}

{0>Sometimes, however, we must sacrifice greatly to serve someone.<}0{>Bununla birlikte, bazen, birisine hizmet etmek için büyük fedakarlık yapmalıyız.<0} {0>The Savior gave up his life in serving us.<}0{>Kurtarıcı, bize hizmet etmek için hayatını verdi.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Sınıf üyelerinden birisi yaptıkları nazik bir hizmetten dolayı nasıl kutsandıklarını anlatsınlar.<0}

Sınıf üyelerinden sayabildikleri kadar hizmet etme yolu saymalarını isteyin.<0}

{0>Why the Savior Wants Us to Serve Others<}0{>Kurtarıcı Neden Başkalarına Hizmet Etmemizi İster <0}

{0>Through the service of men and women and boys and girls God's work is done.<}0{>Tanrı’nın işi, erkeklerin, kadınların, delikanlıların ve genç kızların verdikleri hizmetle ilerler.<0} {0>President Spencer W.<}100{>Başkan Spencer W.<0} {0>Kimball explained:<}100{>Kimball şöyle açıklamıştır:<0} {0>“God does notice us, and he watches over us.<}0{>“Tanrı bizi izler ve bizi seyreder.<0} {0>But it is usually through another person that he meets our needs” (“Small Acts of Service,” Ensign, Dec.<}0{>Ancak, genellikle başka bir insan vasıtasıyla gereksinimlerimizi karşılar” (“Small Acts of Service,” Ensign, Aralık<0} {0>1974, p. 5).<}100{>1974, s. 5).<0}

{0>Throughout our lives all of us depend on others for help.<}0{>Hayatımız boyunca hepimiz, yardım için başkalarına muhtacız.<0} {0>When we were infants, our parents fed, clothed, and cared for us.<}0{>Bebekken bizi ebeveynlerimiz doyurdu, giydirdi ve bize baktı.<0} {0>Without this care we would have died.<}0{>Bu bakım olmasaydı, ölmüş olurduk.<0} {0>When we grew up, other people taught us skills and attitudes.<}0{>Büyüdüğümüzde, diğer insanlar bize beceri ve tutumları öğrettiler.<0} {0>Many of us have needed nursing care during illness or money in a financial crisis.<}0{>Birçoğumuzun hastalandığımızda bakıma ve mali krizde paraya ihtiyacı oldu.<0} {0>Some of us ask God to bless suffering people and then do nothing for them.<}0{>Bazılarımız, Tanrı’dan acı çeken insanları kutsamasını istedik ve sonra da onlar için hiçbir şey yapmadık.<0} {0>We must remember that God works through us.<}0{>Tanrı’nın bizim vasıtamızla çalıştığını hatırlamalıyız.<0}

{0>When we help one another, we serve God.<}75{>Birbirimize yardımcı olarak, Tanrı’ya hizmet ederiz.<0} {0>King Benjamin, a great king in Book of Mormon times, taught his people this principle by the way he lived.<}0{>Mormon Kitabı zamanında büyük bir kral olan, Kral Benyamin, yaşam tarzıyla halkına bu ilkeyi öğretmiştir.<0} {0>He served them all his life, earning his own living instead of being supported by the people.<}0{>İnsanlar tarafından desteklenmek yerine hayatını kazanarak, hayatı boyunca onlara hizmet etti.<0} {0>In an inspired sermon he explained why he loved service, saying:<}0{>Esinlendiği bir vaazda, şu sözleri söyleyerek hizmet etmeyi neden sevdiğini açıkladı: <0}

{0>“When ye are in the service of your fellow beings ye are only in the service of your God…<}79{>“ İnsanlara hizmet ettiğiniz zaman yalnızca Tanrınıza hizmet edersiniz”<0}

{0>“And if I, whom ye call your king, do labor to serve you, then ought not ye to labor to serve one another?"<}0{>“Ve ben, kralınız dediğiniz kişiysem, sizlere hizmet etmeye çalışıyorsam, sizin de o zaman birbirinize hizmet etmeye çalışmanız gerekmez mi?”<0} {0>(Mosiah 2:17--18).<}95{>(Mosiya 2:17--18).<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Matta 25:40’ı okuyun. Rab başkalarına hizmet etmemizi neden ister ve neden buna ihtiyaç duyar?<0}

Hizmet faaliyetinde bulunduğumuzda, bundan kim faydalanır?<0}

{0>We Receive Blessings through Service<}0{>Hizmet Ederek Kutsamalar Elde Ederiz<0}

{0>When we serve others we gain important blessings.<}0{>Başkalarına hizmet ederek, önemli kutsamalar elde ederiz.<0} {0>Through service we increase our ability to love.<}0{>Hizmet ederek, sevme yeteneğimizi artırırız.<0} {0>We become less selfish.<}55{>Daha az bencil oluruz.<0} {0>As we think of the problems of others, our own problems seem less serious.<}0{>Başkalarının sorunlarını düşünürken, kendi sorunlarımız daha önemsiz görünür.<0} {0>We must serve others to gain eternal life.<}0{>Ebedi hayatı elde etmek için başkalarına yardım etmeliyiz.<0} {0>God has said that those who live with him must love and serve his children.<}0{>Tanrı, kendisiyle birlikte yaşayanların O’nun çocuklarını sevip onlara hizmet etmeleri gerektiğini söylemiştir:<0}

{0>When we consider the lives of people who serve unselfishly, we can see that they gain more than they give.<}0{>Bencilce davranmadan hizmet eden insanları düşündüğümüzde, verdiklerinden daha fazlasını aldıklarını görürüz.<0} {0>One such person was a Latter-day Saint named Paul who lost the use of both legs in an accident.<}0{>Bu insanlardan bir tanesi, bir kazadan sonra iki ayağını da kullanamayan, Paul isimli bir Son Zaman Azizidir.<0} {0>Some men might have become bitter and useless, but Paul chose to think of others instead.<}0{>Bazı insanlar huysuz ve iş görmez hale gelebilirler, ama Paul bunun yerine başkalarını düşünmeyi seçti.<0} {0>He learned a trade and earned enough money to buy a house.<}0{>Ticareti öğrendi ve bir ev alabilecek miktarda para kazandı.<0} {0>There he and his wife made room for many homeless, unwanted children.<}0{>Orada kendisi ve eşi, evsiz ve istenmeyen çocuklar için oda yaptılar.<0} {0>Some were badly handicapped.<}0{>Bazıları çok kötü durumdaydı.<0} {0>Until his death twenty years later, he served these children and others.<}0{>Yirmi yıl sonraki ölümüne kadar, bu çocuklara ve başkalarına hizmet etti.<0} {0>In return he was greatly loved, and his thoughts turned away from his crippled legs.<}0{>Karşılığında çok sevildi ve düşünceleri sakat bacağından uzaklaştı.<0} {0>He grew close to the Lord.<}0{>Rab’be yakınlaştı.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Başkalarına hizmet ederek hangi kutsamaları elde ederiz?<0}

Başkalarına hizmet etmemiz, onları sevme yeteneğimizi nasıl artırır?<0}

{0>Opportunities to Serve<}60{>Hizmet Fırsatları<0}

{0>Some of us serve only those we enjoy being around and avoid all others.<}0{>Bazılarımız sadece etrafımızda olmalarından hoşlandığımız insanlara hizmet eder, diğerlerine aldırmayız.<0} {0>However, Jesus commanded us to love and serve everyone.<}0{>Bununla birlikte, Rab bize, herkesi sevmemizi ve herkese yardım etmemizi emretti.<0} {0>There are many opportunities to serve (see Mosiah 4:15--19).<}0{>Yardım etmek için birçok fırsat vardır (bkz. Mosiya 4:15--19).<0}

{0>We can serve members of our families.<}0{>Aile bireylerimize yardım edebiliriz.<0} {0>Husbands and wives should be aware of each other's needs.<}0{>Karı kocaların birbirlerinin ihtiyaçlarının farkında olmaları gerekir.<0} {0>Parents should serve their children not only by feeding and clothing them but also by teaching and by playing and working with them.<}0{>Ebeveynlerin çocuklarına sadece onları besleyip giydirerek değil, onlara öğreterek, onlarla oynayarak ve çalışarak da hizmet etmeleri gerekir.<0} {0>Children can serve by helping with household chores and by helping brothers and sisters.<}0{>Çocuklar, ev işlerine yardım ederek, erkek ve kız kardeşlerine yardım ederek, hizmet edebilirler.<0}

{0>A husband can care for a sick baby when his wife needs rest.<}0{>Bir koca, karısının dinlenmeye ihtiyacı olduğunda, hasta bir bebekle ilgilenebilir.<0} {0>A wife can prepare a favorite dish for her husband.<}0{>Bir kadın, eşi için sevdiği bir yemeği hazırlayabilir.<0} {0>A mother and father may sacrifice to send a child on a mission.<}0{>Bir anne ve baba, çocuğunu misyona göndermek için fedakarlıkta bulunabilir.<0} {0>An older boy may comfort a little sister who is afraid of the dark or help her learn to read.<}0{>Büyük erkek çocuk, karanlıktan korkan küçük kız kardeşini rahatlatabilir veya ona okumayı öğretebilir.<0} {0>Our prophets have told us that a family is the most important unit in society.<}0{>Peygamberlerimiz bize, ailenin toplumdaki en önemli birim olduğunu öğretmişlerdir.<0} {0>We must serve our families well (see Mosiah 4:14--15).<}0{>Ailelerimize iyi hizmet etmeliyiz (bkz. Mosiya 4:14--15).<0}

{0>We have many opportunities to serve our neighbors, our friends, and even strangers.<}0{>Komşularımıza, arkadaşlarımıza ve hatta yabancılara yardım etmek için birçok fırsatımız vardır.<0} {0>If a neighbor is having difficulty harvesting crops before a storm, we can help.<}0{>eğer bir komşumuz, fırtınadan önce ürünlerinin hasatını yapmakta güçlük çekiyorsa, yardımcı olabiliriz.<0} {0>If a mother is ill, we can watch her children or help with the housework.<}0{>Eğer bir anne hastaysa, çocuklarına bakabilir veya ev işlerine yardım edebiliriz.<0} {0>If a young man is falling away from the Church, we can lead him back.<}0{>Eğer genç bir erkek Kilise’den uzaklaşıyorsa, onu geri döndürebiliriz.<0} {0>If a child is ridiculed, we can befriend him and persuade others to be kind.<}0{>Eğer bir çocuk aşağılanıyorsa, onunla arkadaş olabilir ve diğerlerini nazik olmaları için ikna edebiliriz.<0} {0>We do not need to know the people we serve, nor do we need to be fond of them.<}0{>Hizmet ettiğimiz insanları tanımamız veya onlardan hoşlanmamız gerekmez.<0} {0>We should look for ways to serve as many of our Heavenly Father's children as we can.<}0{>Cennetteki Babamızın mümkün olduğunca çok çocuğuna hizmet etmenin yollarını aramamız gerekir.<0}

{0>If we have special talents, we should use them to serve others.<}0{>Eğer özel yeteneklerimiz varsa, bunları başkalarına hizmet etmek için kullanmamız gerekir.<0} {0>God blesses us with talents and abilities to help improve the lives of others.<}0{>Tanrı bizi, başkalarının hayatlarını geliştirmemize yardımcı olacak yetenekler ve kabiliyetlerle kutsar. <0}

{0>We have opportunities to serve in the Church.<}0{>Kilise’de hizmet etme fırsatımız vardır.<0} {0>One purpose of the Church organization is to give us opportunities to help each other.<}0{>Kilise organizasyonunun amaçlarından bir tanesi, bize başkalarına yardımcı olma fırsatları vermesidir.<0} {0>Members of the Church serve by doing missionary work, accepting leadership assignments, visiting other Church members, teaching classes, and doing other Church work.<}0{>Kilise üyeleri, misyonerlik işi yaparak, liderlik görevlerini kabul ederek, diğer Kilise üyelerini ziyaret ederek, ders öğreterek ve diğer Kilise işlerini yaparak hizmet ederler.<0} {0>In The Church of Jesus Christ of Latter-day Saints there is no professional clergy, so the lay members must carry on all of the activities of the Church.<}0{>İsa Mesih2in Son Zaman Azizler Kilisesi’nde profesyonel rahip yoktur, bu sebeple ruhani olmayan üyeler, Kilise’nin bütün faaliyetlerini yürütmelidirler.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Sınıf üyelerinden her birisine bir kağıda bu hafta ailelerinden birisine hizmet edebilecekleri ve aile dışından birisine hizmet edebilecekleri bir yolu yazdırın.<0} {0>Have them place their papers where they can see them often as a reminder.<}0{>Kağıtlarını, bir hatırlatıcı olarak daima görebilecekleri bir yere koydurun. <0}

{0>Christ Is the Perfect Example of Service<}0{>Mesih, Hizmetin Mükemmel Örneğidir<0}

{0>The Savior provided the perfect example of service.<}0{>Kurtarıcı, hizmete mükemmel bir örnek teşkil etmiştir.<0} {0>He explained that he didn't come to earth to be served but to serve and to give his life for us (see Matthew 20:28).<}0{>O, yeryüzüne kendisine hizmet edilsin diye değil, hizmet etmek ve hayatını bizim için vermek üzere geldiğini açıkladı (bkz. Matta 20:28).<0}

{0>Jesus loves all of us more than we can understand.<}0{>İsa bizi anlayabileceğimizden daha çok sever.<0} {0>When he was on earth he served the poor, the ignorant, the sinner, the despised.<}0{>O, yeryüzündeyken, fakire, cahile, günahkara ve ezilene hizmet etti.<0} {0>He taught the gospel to all who would listen, fed crowds of hungry people who came to hear him, healed the sick, and raised the dead.<}0{>Sevindirici haberi dinleyen herkese öğretti, kendisini dinlemeye gelen kalabalık aç insan topluluğunu besledi, hastayı iyileştirdi ve ölüyü diriltti.<0}

{0>He is our God and Savior and Lord of the universe, yet he did many humble acts of service.<}0{>O bizim Tanrımız ve Kurtarıcımız ve evrenin Rab’bi olup birçok alçakgönüllü hizmet faaliyetinde bulunmuştur.<0} {0>Just before his crucifixion he met with his disciples.<}0{>Çarmıha gerilmesinden hemen önce öğrencileriyle buluştu.<0} {0>After teaching them, he took a basin of water and a towel and washed their feet (see John 13:4--10). In those days washing a visitor's feet was a sign of honor and was usually done by a servant.<}0{>Onlara öğrettikten sonra, bir leğen su ve bir havlu alarak onların ayaklarını yıkadı (bkz. Yuhanna 13:4--10). O günlerde bir misafirin ayaklarını yıkamak bir onur göstergesiydi ve genellikle bir hizmetkar tarafından yapılırdı.<0} {0>Jesus did it as an example of love and service.<}0{>İsa bunu, bir sevgi ve hizmet örneği olarak yaptı.<0} {0>When we willingly serve others in the spirit of love, we become more like Christ.<}0{>Başaklarına sevgi ruhuyla, istekle hizmet edersek, Mesih’e daha fazla benzeriz.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Üç kişiye kutsal yazı referansı verin ve her birine Kurtarıcı’nın hizmet örneğini anlattırın.<0} {0>John 13:4--10 (washing of feet); Matthew 15:30--31 (healing); Matthew 15:32--38 (feeding the 4,000).<}0{>Yuhanna 13:4--10 (ayağın yıkanması); Matta 15:30--31 (iyileştirme); Matta 15:32--38 (4.000 kişinin doyurulması).<0}

{0>Additional Scriptures<}100{>İlave Kutsal Yazılar<0}

Mosiya 2 (Kral Benyamin’in hizmet ile ilgili açıklaması)<0}

Ö. ve A. 81:5 (yardım et, yükselt, kuvvetlendir)<0}

Koloseliler 3:23--24 (Rab’be hizmet eder gibi başkalarına hizmet edin)<0}

Galatyalılar 5:13 (birbirinize sevgiyle hizmet edin)<0}

{0>When we help one another, we serve God.<}100{>Birbirimize yardımcı olarak, Tanrı’ya hizmet ederiz.<0}

{0>Alçakgönüllülüğünü göstermek için İsa, Havarilerin ayaklarını yıkadı.<0}

Home -  Ev