Sevindirici Haber İlkeleri   


{0>CHARITY<}64{>İLAHİ SEVGİ<0}

{0>Chapter 30<}97{>Bölüm 30<0}

Kurtarıcı’nın hayatı, bütün insanlar için duyduğu temiz sevgiyi yansıtır.<0} {0>He even gave his life for us.<}86{>O, bizim için hayatını bile verdi.<0} {0>Charity is that pure love which our Savior Jesus Christ has.<}0{>İlahi sevgi, Kurtarıcımız İsa Mesih’in sahip olduğu o temiz sevgidir.<0} {0>He has commanded us to love one another as he loves us.<}75{>O bize, kendisinin bizi sevdiği gibi bizim de birbirimizi sevmemizi emretmiştir.<0} {0>The scriptures tell us that charity is felt within the heart.<}0{>Kutsal yazılar bize, ilahi sevginin yürekten hissedildiğini anlatır.<0} {0>We have pure love when, from the heart, we show genuine concern and compassion for all our brothers and sisters.<}0{>Bütün erkek ve kız kardeşlerimize, yürekten, gerçek bir ilgi ve merhamet gösterdiğimizde, bu saf sevgidir.<0} {0>(See 1 John 3:16--24.)<}91{>(Bkz. 1.Yuhanna 3:16--24.)<0}

{0>Müzakere<0}

İlahi sevgi nedir?<0}

{0>Charity Is the Greatest of All Virtues<}0{>İlahi Sevgi Bütün Erdemlerin Büyüğüdür<0}

{0>The prophet Mormon tells us, “Wherefore, cleave unto charity, which is the greatest of all, for all things must fail---but charity is the pure love of Christ, and it endureth forever” (Moroni 7:46--47).<}0{>Peygamber Mormon bize şöyle demiştir: “Bu nedenle, her şeyden üstün olan ilahi sevgiye bağlanın, çünkü her şeyin sonu gelecektir. Ancak, ilahi sevgi, Mesih’in saf sevgisidir ve sonsuza dek dayanır” (Moroni 7.46--47).  <0}

{0>The Savior gave us the example of his life to follow.<}0{>Kurtarıcı, izinden gitmemiz için kendi hayatını örnek verdi.<0} {0>He was a perfect man.<}0{>O, mükemmel bir insandı.<0} {0>He had perfect love, and he showed us how we must love.<}0{>Mükemmel bir sevgiye sahipti ve bize nasıl sevmemiz gerektiğini gösterdi.<0} {0>By his example, he showed us that the spiritual and physical needs of our fellowmen are as important as our own.<}0{>Kendi örneğiyle bize, bizim ardımızdan gelenlerin fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarının kendimizinkiler kadar önemli olduğunu gösterdi.<0} {0>Before he gave his life for us, he said:<}89{>O, bizim için hayatını vermeden önce şöyle dedi:<0}

{0>“This is my commandment, That ye love one another, as I have loved you.<}0{>“Benim buyruğum şudur: Sizi sevdiğim gibi birbirinizi sevin.<0}

{0>“Greater love hath no man than this, that a man lay down his life for his friends” (John 15:12--13).<}92{>“Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur” (Yuhanna 15:12--13).<0}Moroni Rab’be hitap ederken şöyle dedi:<0}

{0>“I remember that thou hast said that thou hast loved the world, even unto the laying down of thy life for the world…<}0{>“Uğrunda can verecek kadar dünyayı sevdiğini, . . . söylediğini hatırlıyorum.<0}

{0>“And now I know that this love which thou hast had for the children of men is charity; wherefore, except men shall have charity they cannot inherit that place which thou hast prepared in the mansions of thy Father” (Ether 12:33--34).<}0{>Ve şimdi, insan çocukları için duyduğun bu sevginin ilahi sevgi olduğunu biliyorum; bu nedenle ilahi sevgisi olmayan insanlar, Baba’nın konaklarında hazırlamış olduğun o yeri miras olarak alamazlar” (Eter 12:33--34).<0}

{0>It may not be necessary for us to give our lives as the Savior did.<}0{>Kurtarıcı’nın yaptığı gibi hayatlarımızı vermemiz gerekmeyebilir.<0} {0>But we can have charity if we make him the center of our lives and follow his example and teachings.<}0{>Ancak, eğer O’nu hayatımızın merkezi yapar ve O’nun örneği ile öğretilerinin izinden gidersek, ilahi sevgiyi elde edebiliriz.<0} {0>Like the Savior, we too can bless the lives of our brothers and sisters here on earth.<}0{>Kurtarıcımız gibi, burada yeryüzünde erkek ve kız kardeşlerimizin hayatlarını da kutsayabiliriz.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Neden ilahi sevgi bütün erdemlerin en büyüğüdür?<0}

{0>   Why is it so important that we develop this virtue?<}0{>Bu erdemi geliştirmemiz neden bu kadar önemlidir?<0}

{0>Charity Includes Giving to the Sick, Afflicted, and Poor<}0{>İlahi Sevgi Hasta, Sakat ve Fakir Olana Vermeyi İçerir<0}

{0>The Savior gave us many teachings in the form of stories or parables.<}0{>Kurtarıcı bize, hikayeler ve benzetmeler formunda birçok öğreti vermiştir.<0} {0>The parable of the good Samaritan teaches us that we should give to those in need, regardless of whether they are our friends or not (see Luke 10:30--37; see also James E.<}0{>İyi Samiriyeli benzetmesi bize, dostumuz olup olmadıklarına bakmaksızın, ihtiyacı olanlara vermemiz gerektiğini öğretir (bkz. Luka 10:30--37); ayrıca bkz. James E. <0} {0>Talmage, Jesus the Christ, pp.<}0{>Talmage, Jesus the Christ, sayfa<0} {0>430--32). In the parable, the Savior said that a man was traveling to another city.<}0{>430--32). Bu benzetmede Rab, bir adamın başka bir şehre seyahat ettiğini anlattı.<0} {0>On the road he was attacked by bandits.<}0{>Yolda haydutların saldırısına uğradı.<0} {0>They stole his clothes and money and beat him, leaving him half dead.<}0{>Eşyalarını ve parasını çalıp dövdükten sonra onu yarı ölü vaziyette bıraktılar.<0} {0>A priest came along, saw him, and passed him by.<}0{>Bir rahip yaklaştı, onu gördü ve yanından geçti.<0} {0>Then a temple attendant walked over, looked at him, and went on.<}0{>Sonra bir tapınak üyesi oradan geçerken ona baktı ve yoluna devam etti.<0} {0>However, a Samaritan, who was despised by the Jews, came along, and when he saw the man he felt compassion.<}0{>Buna rağmen, Yahudiler tarafından hor görülen Samiriyeli yaklaştı ve onu görünce acıdı.<0} {0>Kneeling beside him, the good Samaritan bandaged his wounds and took him on a donkey to an inn.<}0{>İyi Samiriyeli yanına diz çökerek onun yaralarını sardı ve bir eşeğin üzerine bindirerek bir hana götürdü.<0} {0>He paid the innkeeper to take care of the man until he recovered.<}0{>İyileşinceye kadar adama bakması için hancıya para ödedi.<0}

{0>Jesus taught that we should give food to the hungry, shelter to those who have none, and clothes to the poor.<}0{>İsa, açlara yemek, yeri olmayanlara barınak ve fakirlere giyecek vermemizi emretti.<0} {0>When we visit the sick and those who are in prison, it is as if we were doing these things to him instead.<}0{>Hastaları ve hapiste olanları ziyaret ettiğimizde, bunu sanki O’nun yerine yapmış gibi oluruz.<0} {0>He promises that as we do these things, we will inherit his kingdom.<}0{>Eğer bunları yaparsak, O bize krallığını vaat eder.<0} {0>(See Matthew 25:34--46.)<}100{>(Bkz. Matta 25:34--46.)<0}

{0>We should not try to decide whether someone really deserves our help or not (see Mosiah 4:16--24). If we have taken care of our own family's needs first, then we should help all who need help.<}0{>Birisinin gerçekten bizim yardımımıza ihtiyacı olup olmadığına karar vermeye çalışmamalıyız (bkz. Mosiya 4:16--24). Eğer ilk olarak ailemizin ihtiyaçları ile ilgileniyorsak, o zaman yardıma ihtiyacı olan herkese yardım etmemiz gerekir. <0} {0>In this way we will be like our Father in Heaven, who causes rain to fall on the just and on the unjust alike (see Matthew 5:44--45).<}0{>Bu şekilde, yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdıran, Cennetteki Babamıza benzeriz (bkz. Matta 5:44--45).<0}

{0>President Harold B. Lee reminded us that there are those who need more than material goods:<}0{>Başkan Harold B. Lee, maddi şeylerden daha fazlasına ihtiyacı olanları bize hatırlatır: <0} {0>“It is well to remember that there are broken hearts and wounded souls among us that need the tender care of a brother who has an understanding heart and is kind” (Stand Ye in Holy Places, p. 228).<}0{>“Etrafımızda, bir erkek kardeşin anlayışlı kalbine ve nezaketine ihtiyaç duyan kırık kalplerin ve yaralı ruhların bulunduğunu hatırlamak iyidir” (Stand Ye in Holy Places, sayfa 228).<0}

{0>Müzakere<0}

Birisine iyi Samiriyeli’nin hikayesini anlattırın (bkz. Luka 10:30--37).<0}

Yaralı adamın yanından geçip gidenlerle onu tedavi eden Samiriyeli’nin tutumunu müzakere edin.<0}

{0>Charity Comes from the Heart<}0{>İlahi Sevgi Kalpten Gelir<0}

{0>Even when we give to those in need, unless we feel compassion for them we do not have charity (see 1 John 3:16--17). The Apostle Paul taught that when we have charity we are filled with good feelings for all people.<}0{>İhtiyacı olanlara verdiğimizde bile, eğer onlar için merhamet duymuyorsak, ilahi sevgimiz yok demektir (bkz. 1. Yuhanna 3:16--17). Havari Pavlus, ilahi sevgiye sahip olduğumuzda bütün insanlara karşı iyi duygularla dolu olacağımızı öğretti.<0} {0>We are patient and kind.<}0{>Bizler sabırlı ve kibarız.<0} {0>We are not boastful or proud, selfish or rude.<}0{>Övüngen ya da gururlu, bencil ya da kaba değiliz.<0} {0>When we have charity we do not remember or rejoice in the evil others have done.<}0{>İlahi sevgiye sahip olduğumuzda, başkalarının yaptıkları kötülükleri hatırlamayız veya onlardan zevk almayız.<0} {0>Neither do we do good things just because it is to our advantage.<}0{>Ya da iyi şeyleri bizim çıkarımıza oldukları için yapmayız.<0} {0>Instead, we share the joy of those who live by truth.<}0{>Aksine, doğruya uygun yaşayanların sevincini paylaşırız.<0} {0>When we have charity we are loyal, we believe the best of others, and we defend them.<}0{>İlahi sevgiye sahip olduğumuzda, samimi oluruz, başkaları için en iyisine inanırız ve onları savunuruz.<0} {0>When we really have charity these good feelings stay with us forever (see 1 Corinthians 13:4--8).<}0{>Gerçekten ilahi sevgi sahibi olduğumuzda, bu iyi duygular sonsuza kadar bizimle kalır (bkz. 1. Korintliler 13:4--8).<0}

{0>The Savior was our example of how to feel toward and treat others.<}0{>Kurtarıcı bizim başkalarına ne hissedip nasıl davranacağımıza ilişkin örneğimizdir.<0} {0>He despised wickedness, but he loved sinners in spite of their sins.<}0{>Kötülüğü hor görmüştür, ama günahlarına rağmen günahkarları sevmiştir.<0} {0>He had compassion for children, the elderly, the poor, and the needy.<}0{>Çocuklara, yaşlılara, fakirlere ve ihtiyacı olanlara karşı merhametliydi.<0} {0>He had such great love that he could beg our Heavenly Father to forgive the soldiers who drove the nails into his hands and feet (see Luke 23:34). He taught us that if we do not forgive others, our Father in Heaven will not forgive us (see Matthew 18:33--35). He said:<}0{>Sevgisi öyle büyüktü ki, Cennetteki Baba’ya kendisini ellerinden ve ayaklarından çarmıha çivileyen askerleri affetmesi için yalvarabildi (bkz. Luka 23:34). O bize, eğer biz başkalarını affetmezsek, Cennetteki Babamızın da bizi affetmeyeceğini öğretti (bkz. Matta 18:33--35). O şöyle dedi:<0} {0>“I say unto you, Love your enemies, bless them that curse you, do good to them that hate you, and pray for them which despitefully use you and persecute you… For if ye love them which love you, what reward have ye?"<}86{>“Ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size yaptıkları için onları kutsayın, sizden nefret edenlere iyi davranın, size zulmedenler için dua edin. . . Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur?”<0} {0>(Matthew 5:44, 46). We must learn to feel toward others as Jesus did.<}0{>(Matta 5:44--46). İsa’nın yaptığı gibi başkalarına sevgi hissetmeyi öğrenmeliyiz.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

{0>   Read Moroni 7:45. What attitudes show that we have charity?<}68{>Moroni 7:45’I okuyun. Hangi tutumlarımız ilahi sevgi sahibi olduğumuzu gösterir?<0}

{0>   How can we love people in spite of their sins and faults?<}0{>Günahlarına ve hatalarına rağmen insanları nasıl sevebiliriz?<0}

How Can We Become Charitable?<}70{>Nasıl Merhametli Olabiliriz?<0}

{0>One way we can become charitable is by studying the life of Jesus Christ and keeping his commandments.<}0{>Merhametli olabilmemizin bir yolu, İsa Mesih’in hayatını çalışmak ve emirlerine uymaktır.<0} {0>We can study what he did in certain situations and do the same things when we are in the same kinds of situations.<}0{>O’nun belirli durumlar karşısında ne yaptığını çalışabilir ve aynı durumlarda biz de aynı şeyleri yapabiliriz.<0}

{0>Second, when we have uncharitable feelings, we can pray to have them taken away.<}0{>İkinci olarak, merhametsiz duygular beslediğimizde, bunlardan kurtulmak için dua edebiliriz.<0} {0>Mormon urges us, “Pray unto the Father with all the energy of heart, that ye may be filled with this love [charity], which he hath bestowed upon all who are true followers of his Son, Jesus Christ” (Moroni 7:48).<}84{>Mormon bize şu öğüdü verir: “Yüreğinizdeki bütün güçle Baba’ya dua edin ki, Oğlu İsa Mesih’in sadık taraftarlarına bağışladığı bu sevgiyle dolabilesiniz” (Moroni 7:48).<0}

{0>Third, we can learn to love ourselves.<}0{>Üçüncüsü, Kendimizi sevmeyi öğrenebiliriz.<0} {0>The Savior taught that we must love others as we love ourselves (see Matthew 22:39). To love ourselves, we must respect and trust ourselves.<}0{>Kurtarıcı bize, başkalarını da kendimizi sevdiğimiz gibi sevmeyi öğretmiştir (bkz. Matta 22:39). Kendimizi sevmek için, kendimize saygı duymalı ve güvenmeliyiz.<0} {0>This means that we must be obedient to the principles of the gospel.<}0{>Bu da, sevindirici haberin ilkelerine sadık olmalıyız, demektir.<0} {0>We must repent of any wrongdoings.<}0{>Yanlış yaptığımız her şey için tövbe etmeliyiz.<0} {0>We must forgive ourselves when we have repented.<}0{>Tövbe edince, kendimizi affetmeliyiz.<0} {0>We will come to love ourselves only when we can feel the deep, comforting assurance that the Savior truly loves us.<}0{>Sadece Kurtarıcı’nın bizi gerçekten sevdiğinin derin ve rahatlatıcı güvencesiyle kendimizi seveceğiz.<0}

{0>Fourth, as we love ourselves, our love for others will increase.<}0{>Dördüncüsü, kendimizi sevince, başkalarına duyduğumuz sevgi artacak.<0} {0>We will not think we are better than other people.<}0{>Diğer insanlardan daha iyi olduğumuzu düşünmeyeceğiz.<0} {0>We will have patience with their faults.<}0{>Onların hatalarına karşı sabırlı olacağız.<0} {0>Joseph Smith said, “The nearer we get to our heavenly Father, the more we are disposed to look with compassion on perishing souls; we feel that we want to take them upon our shoulders, and cast their sins behind our backs” (Teachings of the Prophet Joseph Smith, p. 241).<}0{>Joseph Smith şöyle demiştir: “Cennetteki Babamıza yaklaştıkça, öldürücü ruhlara karşı daha fazla merhametle bakma eğiliminde oluruz; onları omuzlarımızda taşımayı ve günahlarını sırtlanmayı istediğimizi hissederiz” (Teachings of the Prophet Joseph Smith, sayfa 241).<0}

{0>In the Book of Mormon we read of Enos, a young man who wanted to know that his sins had been forgiven.<}0{>Mormon Kitabı’nda, günahlarının affedildiğini bilmek isteyen genç bir adam olan Enos’u okuruz.<0} {0>He tells us:<}0{>O bize şöyle demektedir:<0}

{0>“My soul hungered; and I kneeled down before my Maker, and I cried unto him in mighty prayer and supplication for mine own soul; and all the day long did I cry unto him; yea, and when the night came I did still raise my voice high that it reached the heavens.<}0{>Ruhum acıktı ve Yaratıcımın önünde diz çökerek ruhum için O’na var gücümle dua edip yakardım; ve bütün gün O’na haykırdım; evet ve gece olduğunda sesimi hala yükseltiyordum ki sesim göklere ulaştı.<0}

{0>“And there came a voice unto me, saying:<}0{>“Ve bir ses bana gelip şöyle söyledi:<0} {0>Enos, thy sins are forgiven thee, and thou shalt be blessed” (Enos 1:4--5).<}0{>Enos, günahların bağışlandı ve sen kutsanacaksın” (Enos 1:4--5).<0}

{0>The Lord explained to Enos that because of his faith in Christ his sins had been forgiven.<}76{>Rab Enos’a, Mesih’e olan imanından dolayı günahlarının affedildiğini açıkladı.<0} {0>When Enos heard these words he no longer was concerned about himself.<}0{>Enos bu sözleri duyunca, artık kendisinden daha fazla endişe etmedi.<0} {0>He knew the Lord loved him and would bless him.<}0{>Rab’bin kendisini sevdiğini ve kutsayacağını biliyordu.<0} {0>He began instead to feel concern for the welfare of his friends and relatives, the Nephites.<}0{>Kendi arkadaşlarının ve akrabalarının refahı için endişeleneceğine, Nefililer için endişelendi.<0} {0>He poured out his whole soul unto God for them.<}0{>Onlarla ilgili olarak bütün ruhunu Tanrı’ya boşalttı.<0} {0>The Lord answered and said they would be blessed according to their faithfulness in keeping the commandments they had already been given.<}0{>Rab cevap verdi ve onların kendilerine daha önce verilmiş olan emirleri yerine getirirken imanlı olup olmadıklarına göre kutsanacaklarını söyledi.<0} {0>Enos's love increased even further after these words, and he prayed with many long strugglings for the Lamanites, who were the enemies of the Nephites.<}0{>Bu sözlerden sonra Enos’un sevgisi daha da arttı ve Nefililer’in düşmanı olan Lamanlar için uzun aralıklarla dua etti.<0} {0>The Lord granted his desires, and he spent the rest of his life trying to save the souls of the Nephites and the Lamanites.<}0{>Rab O’nun arzularını yerine getirdi ve O da hayatının kalanını Nefililer ile Lamanlılar’ın ruhlarını kurtarmaya çalışarak geçirdi.<0}

{0>Enos was so grateful for the Lord's love and forgiveness that he willingly spent the rest of his life helping others receive this same gift.<}0{>Enos Rab’bin sevgisi ve affediciliği için o kadar minnettardı ki, hayatının geri kalanını kendi isteğiyle başkalarının da bu armağanı elde etmelerine yardım ederek geçirdi.<0} {0>(See Enos 1:7--23.) Enos had become truly charitable.<}0{>(Bkz. Enos 1:7--23). Enos gerçekten merhametli oldu.<0} {0>We too can do so.<}0{>Biz de böyle yapabiliriz.<0} {0>In fact, we must do so to inherit the place that has been prepared for us in our Father's kingdom.<}0{>Aslında, Cennetteki Babamızın krallığında bizim için hazırlanan yeri miras almak için böyle yapmalıyız.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Moroni 8:25--26’yı ve 2. Petrus 1:5--7’yi okuyun. Merhametli olmak için ne yapabiliriz?<0}

{0>Additional Scriptures<}100{>İlave Kutsal Yazılar

Koloseliler 3:12--14 (merhamet mükemmelliğin kaydıdır)<0}

Alma 34:28 (merhametli davranmadığımız sürece dualar cevaplandırılmaz)<0}

1. Korintliler 12:29--13:3 (ilahi sevgi her ruhsal armağandan daha büyüktür)<0}

Ö&A 121:45--46 (Kutsal Ruh’un yoldaşlığı için ilahi sevgi gereklidir)<0}

{0>The good Samaritan showed us by his example how to love our neighbor.<}0{>İyi Samiriyeli kendi örneği ile komşumuzu nasıl seveceğimizi bize gösterdi.<0}

Home -  Ev