Sevindirici Haber İlkeleri   


{0>MISSIONARY WORK<}85{>MÜJDELEME

{0>Chapter 33<}100{>Bölüm 33<0}

R{0>The Lord revealed the gospel plan to Adam:<}0{>ab sevindirici haber planını Adem’e vahiy etti:<0} {0>“And thus the Gospel began to be preached, from the beginning” (Moses 5:58). Later, when people became wicked, Adam's righteous sons were sent to preach the gospel to the others on the earth:<}0{>“Ve böylece, sevindirici haber başından itibaren vaaz edilemeye başladı” (Musa 5:58). Sonra, insanlar kötüleşince, Adem’in dürüst oğulları, dünyada yaşayan diğer insanlara sevindirici haberi vaaz etmeleri için gönderildiler.<0} {0>“They … called upon all men, everywhere, to repent; and faith was taught unto the children of men” (Moses 6:23).<}0{>“Onlar,. . . her yerde yaşayan bütün insanları tövbe etmeye çağırdılar ve insan çocuklarına iman öğretildi (Musa 6:23).<0}

{0>All the prophets have been missionaries.<}0{>Bütün peygamberler sevindirici haberi öğrettiler. {0>Each in his day was commanded to preach the gospel message.<}0{>Her birisine kendi zamanında, sevindirici haber mesajını vaaz etmesi emredildi.<0} {0>Whenever the priesthood has been on the earth, the Lord has needed missionaries to preach the eternal principles of the gospel to his children.<}0{>Rahiplik ne zaman yeryüzünde olduysa, Rab, sevindirici haberin ebedi ilkelerini çocuklarına vaaz etmesi için temsilcilere ihtiyaç duydu.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Sevindirici haber mesajı yeryüzünde ilk defa ne zaman vaaz edildi?<0}

{0>The Lord's Church Is a Missionary Church<}0{>Rab’bin Kilisesi Bir Misyoner Kilisesidir<0}

{0>The Lord's Church has always been a missionary church.<}80{>Rab’bin Kilisesi daima bir misyoner kilisesi olmuştur.<0} {0>When the Savior lived on the earth, he ordained Apostles and Seventies and gave them the authority and responsibility to preach the gospel.<}0{>Kurtarıcı yeryüzünde yaşarken, Havarileri ve Yetmişler Kurulu Üyelerini atayarak onlara sevindirici haberi vaaz etme yetkisi ile sorumluluğunu vermiştir.<0} {0>Most of their preaching was to their own people, the Jews (see Matthew 10:5--6). After Jesus was resurrected, he sent Apostles to preach the gospel to the Gentiles.<}0{>Onların vaazlarının çoğu, kendi halklarına olan Yahudilere verilmiştir (bkz. Matta 10:5--6). İsa dirilişinden sonra, sevindirici haberi Yahudi olmayan uluslara vaaz etmeleri için Havariler gönderdi.<0} {0>He commanded the Apostles, “Go ye into all the world, and preach the gospel to every creature” (Mark 16:15).<}0{>Havarilere şöyle emretti: “Dünyanın her yanına gidin ve sevindirici haberi her yaratılana duyurun” (Markos 16:15).<0}

H{0>The Apostle Paul was a great missionary sent to the Gentiles.<}0{>avari Pavlus, Yahudi olmayan uluslara gönderilen büyük bir misyonerdi.<0} {0>After he was converted to the Church, he spent the remainder of his life preaching the gospel to them.<}0{>Kilise’ye döndükten sonra, hayatının geri kalan kısmını onlara sevindirici haberi vaaz ederek geçirdi.<0} {0>At different times during his mission he was whipped, stoned, and imprisoned.<}0{>Misyonunun değişik zamanlarında, kırbaçlandı, taşlandı ve hapsedildi.<0} {0>Yet each time he escaped from his persecutors, he preached the gospel as diligently as before (see Acts 23:10--12; Acts 26).<}0{>Yine de her seferinde kendisine zulmedenlerden kaçtı ve sevindirici haberi daha önce olduğu gibi istekle vaaz etti (bkz. Elçilerin İşleri 23:10--12; Elçilerin İşleri 26). <0}

{0>Missionary work began again when the Lord's Church was restored through the Prophet Joseph Smith.<}0{>Rab’bin Kilisesinin Peygamber Joseph Smith aracılığıyla iade edilmesinden sonra, misyonerlik işi tekrar başladı.<0} {0>Today the Apostles and Seventies have been given the chief responsibility for preaching the gospel and seeing that it is preached in all the world.<}0{>Günümüzde Havariler ve Yetmişler Kurulu Üyeleri, sevindirici haberi vaaz etmek ve dünyanın her yerinde vaaz edildiğini görmek gibi başlıca sorumluluğa sahiptirler.<0} {0>The Lord told Joseph Smith:<}0{>Rab, Joseph Smith’e şöyle demiştir: <0} {0>“Proclaim my gospel from land to land, and from city to city… Bear testimony in every place, unto every people” (D&C 66:5, 7). In June 1830, Samuel Harrison Smith, the Prophet's brother, began the first missionary journey for the Church.<}0{>“Benim sevindirici haberimi ülkeden ülkeye, şehirden şehre duyur. . . Her yerde herkese tanıklığını sun” (Ö&A 66:5, 7). Haziran 1830’da, peygamberin kardeşi, Samuel Harrison Smith, Kilise için ilk misyonerlik gezisine başladı. <0}

{0>Since that time thousands of missionaries have been called and sent forth to preach the gospel.<}0{>O zamandan beri, binlerce misyoner göreve çağırıldı ve sevindirici haberi vaaz etmesi için gönderildi.<0} {0>The message they take to the world is that Jesus Christ is the Son of God and our Savior.<}0{>Onarlın dünyaya taşıdıkları mesaj, İsa Mesih’in Tanrı’nın Oğlu ve bizim Kurtarıcımız olduğudur.<0} {0>They testify that the gospel has been restored to the earth through a prophet of God (see David O.<}0{>Sevindirici haberin Tanrı’nın bir peygamberi vasıtasıyla yeryüzüne iade edildiğine tanıklık ederler (bkz. David O.<0} {0>McKay, Gospel Ideals, p. 132). The missionaries are given the responsibility to preach the gospel to all people, to baptize them, and to teach them to do all things that the Lord has commanded (see Matthew 28:19--20). Latter-day Saint missionaries go at their own expense to all parts of the world to preach the gospel message.<}0{>McKay, Gospel Ideals, sayfa 132). Misyonerlere sevindirici haberi bütün insanlara vaaz etmeleri, onları vaftiz etmeleri ve Rab’bin emrettiği her şeyi öğretmeleri sorumluluğu verilmiştir (bkz. Matta 28:19--20). Son Zaman Azizi misyonerler, sevindirici haber mesajını vaaz etmek üzere dünyanın her yerine kendileri harcama yaparak giderler.<0}

Discussion<}100{>Müzakere<0}

Misyonerler hangi iki önemli mesajı öğretir ve tanıklık ederler?<0}

{0>Sevindirici Haber Bütün Dünyaya Vaaz Edilecektir<0}

{0>We have been told in latter-day revelation that we must take the restored gospel to every nation and people (see D&C 133:37). The Lord never gives us a commandment without preparing a way for us to accomplish it (see 1 Nephi 3:7). The Lord has prepared ways for us to teach the gospel in nations that were once closed to us.<}0{>Son zaman vahisinde bize, iade edilen sevindirici haberi her millete ve halka götürmemiz gerektiği anlatılmıştır (bkz. Ö&A 133:37). Rab asla, yerine getirmemiz için gerekli yolu hazırlamadan bize bir emir vermez (bkz. 1. Nefi 3:7). Rab, sevindirici haberi milletlere öğretmemiz için, bir zamanlar bize kapalı olan yolları hazırlamıştır.<0} {0>As we continue to pray and exercise faith, the Lord will open other nations to missionary work.<}0{>Duaya ve inanç göstermeye devam edersek, Rab misyonerlik için diğer milletleri açacaktır.<0}

{0>The Lord is also “inspiring the minds of great people to create inventions that further the work of the Lord in ways this world has never known” (Russell M. Nelson, “Computerized Scriptures Now Available,” Ensign, Apr.<}0{>Rab ayrıca “büyük halkların zihinlerine Rab’bin bundan sonraki işleriyle ilgili olarak dünyanın hiç bilmediği yollar yaratmaları için ilham verir” (Russell M. Nelson, “Computerized Scriptures Now Available,” Ensign, Nisan <0} {0>1988, p. 73). Newspapers, magazines, television, radio, satellites, computers, and related discoveries help give the gospel message to millions of people (see Spencer W.<}0{>1988, sayfa 73). Gazeteler, dergiler, televizyon, radyo, uydular, bilgisayarlar ve benzeri buluşlar, sevindirici haber mesajının milyonlarca insana verilmesine yardımcı olur (bkz. Spencer W. <0} {0>Kimball, “When the World Will Be Converted,” Ensign, Oct.<}0{>Kimball, “When the World Will Be Converted,” Ensign, Ekim<0} {0>1974, pp.<}100{>1974, sayfa<0} {0>10--14). We who have the fulness of the gospel need to use these inventions to fulfill the Lord's commandment:<}0{>10--14) Sevindirici haberin tamamına sahip olan bizlerin bu buluşları Rab’bin emirlerini yerine getirmek için kullanmamız gerekir.<0} {0>“For, verily, the sound must go forth from this place into all the world, and unto the uttermost parts of the earth---the gospel must be preached unto every [person]” (D&C 58:64).<}0{>“Çünkü gerçekten ses buradan dünyanın her tarafına gitmeli ve yeryüzünün en ücra köşelerine ulaşmalı---sevindirici haber herkese vaaz edilmelidir” (Ö&A 58:64).<0}

{0>Müzakere<0}

Kimin sevindirici haberi duymaya ihtiyacı vardır?<0} {0>Have class members think of people with whom they could share the gospel.<}0{>Sınıf üyeleri sevindirici haberi kimlerle paylaşabileceklerini düşünsünler.<0}

{0>Missionary Work Is Important<}75{>Misyonerlik İşi Önemlidir<0}

{0>“This is our first interest as a Church---to save and exalt the souls of the children of men” (Ezra Taft Benson, in Conference Report, Apr.<}0{>“Bu Kilise olarak bizim ilk işimizdir---insan çocuklarının ruhunu kurtarmak ve yüceltmek” (Ezra Taft Benson, Conference Report, Nisan<0} {0>1974, p. 151; or Ensign, May 1974, p. 104). Missionary work is necessary in order to give the people of the world an opportunity to hear and accept the gospel.<}0{>1974, sayfa 151; veya Ensign, Mayıs 1974, sayfa 104). Misyonerlik işi, dünyadaki insanlara sevindirici haberi duyma ve kabul etme fırsatı vermek için önemlidir.<0} {0>They need to learn the truth, turn to God, and receive forgiveness from their sins.<}0{>onların doğruyu öğrenmeleri, Tanrı’ya dönmeleri ve günahlarından ötürü affedilmeleri gerekir.<0}

Y{0>Many of our brothers and sisters on earth are blinded by false teachings and “are only kept from the truth because they know not where to find it” (D&C 123:12). Through missionary work we can bring them the truth.<}0{>eryüzündeki birçok erkek ve kız kardeşimiz yanlış öğretiler sebebiyle kör olmuş ve “nerede bulacaklarını bilmedikleri için gerçekten uzaklaşmışlardır” (Ö&A 123:12). Misyonerlik işi sayesinde onlara gerçeği iletebiliriz.<0}

{0>The Lord has commanded, “Labor ye in my vineyard for the last time---for the last time call upon the inhabitants of the earth” (D&C 43:28). As we teach the gospel to our brothers and sisters, we are preparing the way for the second coming of the Savior (see D&C 34:6).<}0{>Rab şöyle emretmiştir: “Son defa benim bağımda çalışın---çünkü son defa yeryüzünün yerlileri göreve çağırıldılar” (Ö&A 43:28). Sevindirici haberi erkek ve kız kardeşlerimize öğreterek, Kurtarıcı’nın ikinci gelişinin yolunu hazırlıyoruz (bkz. Ö&A 34:6).<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Neden sevindirici haberi duymak ve anlamak herkes için önemlidir?<0}

We Should All Be Missionaries<}0{>Hepimiz Misyoner Olmalıyız<0}

{0>Every member of the Church is to be a missionary.<}0{>Kilise’nin her üyesi misyoner olacaktır.<0} {0>We should be missionaries even if we are not formally called and set apart.<}0{>Resmi olarak çağırılıp görevlendirilmesek de, misyoner olmamız gerekir.<0} {0>We are responsible to teach the gospel by word and deed to all of our Heavenly Father's children.<}0{>Sevindirici haberin her sözünü, Cennetteki Babamızın bütün çocuklarına öğretme anlatma sorumluluğuna sahibiz. <0} {0>The Lord has told us, “It becometh every man who hath been warned to warn his neighbor” (D&C 88:81). We have been told by a prophet that we should show our neighbors that we love them before we warn them.<}0{>Rab bize, “Bu komşusunu uyarma uyarısını alan herkese gelir” dedi (Ö.ve A. 88:81). Bir peygamber bize, komşularımızı uyarmadan önce onlara kendilerini sevdiğimizi göstermemiz gerektiğini anlatmıştır.<0} {0>They need to experience our friendship and fellowship.<}0{>Onların bizim arkadaşlığımızı ve yoldaşlığımızı tecrübe etmeye ihtiyaçları vardır.<0}

{0>The sons of Mosiah willingly accepted their responsibility to teach the gospel.<}0{>Mosiya’nın oğulları sevindirici haberi öğretmeye ilişkin sorumluluğu isteyerek kabul etmişlerdir.<0} {0>When they were converted to the Church, their hearts were filled with compassion for others.<}0{>Kilise’de doğru inanca döndüklerinde, kalpleri diğerleri için merhametle doluydu.<0} {0>They wanted to preach the gospel to their enemies the Lamanites, “for they could not bear that any human soul should perish; yea, even the very thoughts that any soul should endure endless torment did cause them to quake and tremble” (Mosiah 28:3). As the gospel fills our lives with joy, we will feel this kind of love and compassion for our brothers and sisters.<}0{>Sevindirici haberi, düşmanları olan Lamanlılar’a vaaz etmek istiyorlardı “çünkü bir tek insanın canının yok olmasına gönülleri razı olmuyordu; evet, bir tek canın sonsuz işkenceyi çekmek zorunda kalacağı düşüncesi bile onları sarsıp titretiyordu” (Mosiya 28:3). Sevindirici haber hayatımız sevinçle doldurunca, bizler de erkek ve kız kardeşlerimiz için bu tür bir sevgi ve merhamet hissedeceğiz.<0} {0>We will want to share the message of the gospel with everyone who desires to listen.<}0{>Sevindirici haberin mesajını, dinlemeyi arzu eden herkesle paylaşacağız.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Gerçekten doğru inanca dönünce, sevindirici haberi neden başkalarıyla paylaşmak isteriz?<0}

{0>How Can We All Be Missionaries?<}0{>Hepimiz Nasıl Misyoner Olabiliriz?<0}

{0>There are many ways we can share the gospel.<}0{>Sevindirici haberi paylaşabileceğimiz birçok yol vardır.<0} {0>Following are some suggestions:<}66{>Bazı öneriler aşağıda verilmiştir: <0}

1. {0>We can show friends and others the joy we experience from living the truths of the gospel.<}0{>Arkadaşlarımıza ve diğerlerine sevindirici haberin doğrularını yaşayarak elde ettiğimiz tecrübeden sevinç duyduğumuzu gösterebiliriz.<0} {0>In this way we will be a light to the world (see Matthew 5:16).<}0{>Bu şekilde dünyaya bir ışık oluruz (bkz. Matta 5:16).<0}

2. {0>We can overcome our natural shyness by being friendly to others and doing kind things for them.<}0{>Başkalarıyla arkadaş olup onlar için nazik şeyler yaparak doğal utangaçlığımızın üstesinden gelebiliriz.<0} {0>We can help them see that we are sincerely interested in them and are not seeking personal gain.<}0{>Onların bizim kişisel kazanç peşinde olmadığımızı, kendileriyle gerçekten ilgilendiğimizi görmelerine yardımcı olabiliriz.<0}

3. {0>We can explain the gospel to nonmember friends and others.<}0{>Üye olmayan arkadaşlarımıza ve diğerlerine sevindirici haberi açıklayabiliriz.<0}

4. {0>We can invite friends who are interested in learning more about the gospel into our homes to be taught by the missionaries.<}0{>Sevindirici haber hakkında daha fazla şey öğrenmek isteyen arkadaşlarımızı eve davet edebilir ve onlara misyonerler aracılığı ile öğretebiliriz.<0} {0>If our nonmember friends live too far away, we can request that missionaries in their areas visit them.<}0{>Eğer üye olmayan arkadaşlarımız çok uzakta yaşıyorlarsa, onların alanlarındaki misyonerlerden kendilerini ziyaret etmelerini isteyebiliriz.  <0}

5. {0>We can teach our children the importance of sharing the gospel, and we can prepare them spiritually and financially to go on missions.<}0{>Çocuklarımız sevindirici haberi paylaşmanın önemini öğretebilir ve onarlı misyona gitmeleri için ruhsal ve maddi yönden hazırlayabiliriz.<0}

6. {0>We can pay our tithing and contribute to the missionary fund.<}0{>Ondalıklarımızı ödeyebilir ve kilise fonlarına bağış yapabiliriz.<0} {0>These donations are used for furthering missionary work.<}0{>Bu bağışlar ilerideki misyonerlik işleri için kullanılır.<0}

7. {0>We can help support financially missionaries whose families are unable to support them.<}0{>Ailelerinin kendilerine destek olmaya gücü yetmeyen misyonerlere maddi destek vererek yardımcı olabiliriz.<0}

8. Atalarımızın sevindirici haberin bütün kutsamalarını elde etmelerine yardımcı olmak için aile tarihçesi araştırması ve tapınak çalışması yapabiliriz.<0}

9. {0>We can invite nonmembers to activities such as family home evenings and Church socials, conferences, and meetings.<}0{>Üye olmayanları, aile ev akşamları Kilise sosyal faaliyetleri konferanslar ve toplantılar gibi faaliyetlere davet edebiliriz.<0}

{0>Our Heavenly Father will help us be effective missionaries when we have the desire to share the gospel and pray for guidance.<}0{>Sevindirici haberi paylaşıp rehberlik için dua etmeyi arzularsak, Cennetteki Babamız etkin misyonerler olmamıza yardım eder. <0} {0>He will help us find ways to share the gospel with those around us.<}0{>Sevindirici haberi etrafımızdakilerle paylaşmanın yollarını bulmamıza yardımcı olacaktır.<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

Sınıf üyelerinden dersin başında düşündükleri insanlarla sevindirici haberi paylaşmanın yollarına karar vermelerini isteyin.<0}

{0>The Lord Promises Us Blessings for Doing Missionary Work<}0{>Rab Bize Misyonerlik İşi Yaptığımız İçin Kutsamalar Vaat Eder<0}

{0>The Lord told the Prophet Joseph Smith that missionaries would receive great blessings.<}0{>Rab, Peygamber Joseph Smith’e misyonerlerin büyük kutsamalar elde edeceklerini söylemiştir.<0} {0>Speaking to elders who were returning from their missions, the Lord said, “Ye are blessed, for the testimony which ye have borne is recorded in heaven for the angels to look upon; and they rejoice over you” (D&C 62:3).<}0{>Misyondan dönmekte olan yaşlılarla konuşurken Rab şöyle demiştir: “Elde ettiğiniz tanıklık, cennetteki meleklerin sayması için kaydedildiğinden, kutsanırsınız; ve onlar sizlerle sevinirler” (Ö&A 62:3).<0}

R{0>The Lord has told us:<}85{>ab şöyle demiştir:<0}

{0>“If it so be that you should labor all your days in crying repentance unto this people, and bring, save it be one soul unto me, how great shall be your joy with him in the kingdom of my Father!<}0{>“Eğer öyle olursa, bütün günlerinizi bu insanları tövbe etmeye çağırarak ve alıp, bende bir ruh haline getirerek geçirmeniz gerekir, Babamın krallığında O’nunla birlikte geçireceğiniz günlerdeki sevinciniz ne kadar büyük olacaktır! <0}

{0>“And now, if your joy will be great with one soul that you have brought unto me into the kingdom of my Father, how great will be your joy if you should bring many souls unto me!”<}81{>“Ve şimdi, eğer benimle birlikte Babamın krallığına taşıdığınız bir ruh için duyduğunuz sevinç büyük olursa, kim bilir bana birçok ruh getirdiğinizde duyacağınız sevinç ne kadar büyük olur!”<0} {0>(D&C 18:15--16).<}95{>(Ö&A 18:15--16).<0}

{0>Discussion<}100{>Müzakere<0}

 Sevindirici haberin gerçekliğine dair tanıklık sunmak neden önemlidir?<0}

{0>   What blessings come from sharing the gospel?<}0{>Sevindirici haberin paylaşılması ile elde edilen kutsamalar nelerdir?<0}

{0>Additional Scriptures<}100{>İlave Kutsal Yazılar<0}

Ö&A 1:17--23 (Joseph Smith vaaz verilmesini emrettti)<0}

{0>   D&C 34:4--6; Acts 5:42 (gospel to be preached)<}0{>Ö&A 34:4--6 (sevindirici haber vaaz edilecektir)<0}

 Ö&A 60:1--2 (Rab, sevindirici haberi vaaz etmekten korkanları uyarır)<0}

 Matta 24:14 (son gelmeden sevindirici haber vaaz edilecektir)<0}

{0>   Abraham 2:9 (priesthood to be given to all nations)<}76{>İbrahim 2:9 (rahiplik bütün milletlere verilecektir)<0}

{0>Jesus commanded his Apostles to teach the gospel in all the world.<}0{>İsa Havarilerine, sevindirici haberi bütün dünyaya duyurmalarını emretti.<0}

Home -  Ev